Grafik Sanatları Nelerdir? Tarihsel Dönüşümlerin Görsel Dili Bir tarihçi olarak geçmişi anlamaya çalışırken sık sık şu düşünceyle karşılaşırım: İnsan, kendini en iyi izleriyle anlatır. Yazı, taş, renk, çizgi… Hepsi birer tanıklıktır. Grafik sanatları da bu tanıklığın modern biçimlerinden biridir. Her dönem kendi estetiğini, kendi iletişim dilini yaratırken, grafik sanatları o dönemin ruhunu görsel biçimde kayda geçirir. Grafik sanatları nelerdir? sorusu, sadece teknik bir tanım değil; aynı zamanda insanın düşünsel, toplumsal ve kültürel dönüşüm hikâyesidir. Grafik Sanatlarının Doğuşu: Yazının Görselleşmesi Grafik sanatlarının kökeni, insanlığın ilk iletişim araçlarına kadar uzanır. Mağara duvarlarına çizilen hayvan figürleri, yalnızca sanat değil, erken dönem bilgi aktarımının…
Yorum BırakGünlük Stiller Yazılar
Filozofun merakıyla: Yönetici kimdir, öz-varlık nedir? Bir filozofun bakışıyla önce şu soruyu sorarız: bir insanın kimliği neye dayanır? Onun eylemleri mi — yoksa görevi mi — kimliğini belirler? Giresun’un Güce ilçesinin kaymakamı sorulduğunda, karşılaştığımız yalnızca bir isim değildir; etik, bilginin sınırları ve varlığın anlamı üzerine düşünen bir denklem kurarız. Ontolojik sorgu: Kaymakamın varlığı ve makamın gerçekliği Ontoloji, varlığın temel doğasını araştırır. Giresun Güce kaymakamı “Ensar Çelik” olarak kayıtlarda yer alır; T.C. Güce Kaymakamlığı’nın resmi internet sitesinde, 22 Ekim 2024 tarihli onayla atandığı ve 30 Ekim 2024’te göreve başladığı belirtilmektedir. :contentReference[oaicite:0]{index=0} Ancak bu bilgi, yalnızca ismi ve tarihe ait bir “istatistiksel…
Yorum BırakFibula İğnesi Nedir? Bir Tedaviden Fazlası: Umutla Atılan Bir Adımın Hikâyesi Bazı hikâyeler vardır ki sadece tıbbi bir terimle başlamaz, insanın kalbine dokunan bir yolculuğa dönüşür. “Fibula iğnesi” ilk duyduğunuzda soğuk ve klinik bir kelime gibi gelebilir ama ardında taşıdığı anlam, yaşanmışlıklarla çok daha derindir. Bu yazıda, bu tıbbi kavramı bir insan hikâyesiyle harmanlayarak, onu anlamlı kılan yönlerine birlikte bakacağız. Hazırsanız, umutla, sabırla ve insan ruhunun direnciyle örülmüş bir öyküye adım atalım. — Bir Kırıkla Başlayan Yolculuk: Ali ve Elif’in Hikâyesi Ali, 32 yaşında genç bir mühendis… Hayatının en hareketli döneminde bir motosiklet kazası geçirir. O gün, her şey bir…
Yorum BırakBol Su İçmek Göz Altı Torbalarına İyi Gelir mi? Bir Felsefi Sorgulama Bir Filozofun Bakışıyla: Su, Beden ve Varlık Arasındaki İnce Bağ Her sabah aynaya bakan insan, yalnızca yüzünü değil, varoluşunun izlerini de görür. Göz altı torbaları, uykusuz gecelerin, düşünsel ağırlıkların ve bazen de var olmanın basit yorgunluğunun sessiz tanıklarıdır. Bir filozof için su, sadece bir içecek değil; yaşamın, arınmanın ve sürekliliğin sembolüdür. Peki, bol su içmek göz altı torbalarına iyi gelir mi? Bu soruyu yalnızca biyolojik değil, etik, epistemolojik ve ontolojik düzlemlerde düşünmek gerekir. Çünkü su, yalnızca bedeni değil, düşünceyi de temizler. Etik Perspektif: Kendine Bakmak Bir Sorumluluktur Etik,…
Yorum BırakBir Ahu Ne Demek? Güzelliğin, Zarafetin ve Erkek Bakışının Esaretinde Bir Sembol Şunu açık açık söyleyeyim: “Bir ahu gibi” dendiğinde çoğumuzun aklına zarif, ince belli, ürkek bakışlı bir kadın figürü gelir. Peki neden? Neden “ahu” sözcüğü, kadın güzelliğini tanımlamanın bu kadar merkezine yerleşmiş durumda? Üstelik bu kelime, sadece bir hayvanı değil — bir algıyı, bir bakış açısını, hatta bir erkek fantezisini temsil ediyor olabilir mi? “Ahu”nun Kökeni: Ceylanın Ötesinde Bir Anlam Farsça kökenli olan “ahu” kelimesi aslında “ceylan” demek. Evet, o zarif, ürkek hayvan… Ancak Türk edebiyatında ve halk söyleminde “ahu”, sadece bir hayvan değil, aynı zamanda kadının güzelliğine biçilen…
Yorum BırakKalpte İman Olduğunu Nasıl Anlarız? Sosyolojik Bir Bakış Açısı: Toplumsal Yapılar ve Bireylerin Etkileşimi İman, bireyin ruhsal dünyasında derin izler bırakan, ona güç ve yön veren bir kavramdır. Ancak, toplumun bize sunduğu normlarla şekillenen bu iman, sadece bir inanç meselesi değil, aynı zamanda toplumsal yapılar ve kültürel pratiklerle iç içe geçmiş bir durumdur. İman, bir bireyin içsel dünyasında şekillenmekle birlikte, dış dünyayla etkileşime girerek toplumsal yapının bir parçası haline gelir. Peki, kalpte iman olduğunu nasıl anlayabiliriz? Bu soruyu, toplumsal normlar, cinsiyet rolleri ve kültürel pratikler çerçevesinde incelemeye çalışacağız. Toplumsal Normlar ve İman Toplumlar, bireylerin davranışlarını belirleyen bir dizi norm ve…
Yorum BırakHayvan Neden Geviş Getirmez? Ekonomi Perspektifinden Bir Analiz Kaynakların sınırlılığı ve bu kaynaklar üzerinde yapılacak seçimlerin sonuçları, ekonomik teorilerin temel taşlarını oluşturur. Her birey ve toplum, sınırlı kaynaklarla, kendileri için en uygun seçimleri yapmak zorundadır. Ancak seçimlerin sadece bireysel düzeyde değil, toplumsal düzeyde de derin etkiler yarattığını unutmamak gerekir. Bugün, hayvanların neden geviş getirmediği sorusunu ele alırken, ekonominin temel ilkelerinden, piyasa dinamiklerinden ve bu hayvanların seçimlerinin toplum üzerindeki olası sonuçlarından nasıl etkilendiğini inceleyeceğiz. Hayvanların Geviş Getirme Mekanizması ve Ekonomik Karar Geviş getiren hayvanlar, tıpkı inekler, koyunlar ve keçiler gibi, midesindeki yiyecekleri bir kez sindirip sonra tekrar ağızlarına alarak çiğnerler. Bu,…
Yorum BırakGölge Çiçeği Sözleri Kime Ait? Gücün Estetiği Üzerine Bir Siyasi Okuma Bir siyaset bilimci olarak her zaman şunu merak etmişimdir: güç sadece yönetenin elinde mi, yoksa yönetenle yönetilen arasındaki görünmez bağlarda mı saklıdır? “Gölge Çiçeği” sözleri tam da bu ikilemin şiirsel bir yankısı gibidir. Bu sözlerin kime ait olduğundan çok, neyi temsil ettiğini sormak gerekir. Çünkü “Gölge Çiçeği” sadece bir edebi ifade değil, aynı zamanda iktidarın estetiğini, ideolojinin kılcal damarlarını ve bireyin sistem içindeki konumunu sorgulayan bir metafordur. İktidarın Gölgesi: Görünmeyen Güç Biçimleri Foucault’nun izinden gidersek, güç sadece baskı aracılığıyla değil, aynı zamanda rızanın üretimi yoluyla da işler. Gölge Çiçeği…
Yorum BırakHapishane Ne Anlama Gelir? İnsan, Toplum ve Adalet Arasında Görünmeyen Bir Kavşak Benim için “hapishane” kelimesi, sadece dört duvarın, demir parmaklıkların ya da kilitli kapıların değil; bir toplumun kendi adalet anlayışının aynasıdır. Bu yazıyı, tek bir doğruyu savunmak için değil; farklı bakış açılarını bir araya getirip beyin fırtınası yapmak için kaleme alıyorum. Çünkü “hapishane”nin anlamı, onu kimin tanımladığına göre değişiyor: bir mahkûm için pişmanlık, bir yargıç için denge, bir psikolog için iyileşme, bir sosyolog için sistem. Peki sizce hangisi? Hapishane, tarih boyunca yalnızca cezalandırma mekânı değil, aynı zamanda toplumun suç, ahlak ve özgürlük anlayışını yansıtan bir kurum olmuştur. Farklı dönemlerde…
Yorum BırakGöbek Bölgesi Neden Kilo Alır? Psikolojik Bir Perspektiften Zihnin Bedene Dokunuşu Bir Psikoloğun Merakıyla Başlayan Gözlem İnsan davranışlarını anlamaya çalışan bir psikolog için beden, yalnızca biyolojik bir yapı değil; duyguların, düşüncelerin ve sosyal etkilerin yankılandığı bir sahnedir. “Göbek bölgesi neden kilo alır?” sorusu da bu sahnede yalnızca fizyolojik bir mesele değil, aynı zamanda psikolojik bir anlatıdır. Çünkü beden, zihinle sürekli iletişim halindedir; her duygu, her stres ve her bastırılmış düşünce kendine bedende bir yer bulur. Göbek bölgesi, bu iletişimin en görünür sembollerinden biridir. Bilişsel Psikoloji Açısından Göbek ve Zihin İlişkisi Bilişsel psikoloji, insanların stres, kaygı ve alışkanlıklarını nasıl işlediğine odaklanır.…
Yorum Bırak